Dert Etme Dua Et

“Allah’ın sana gayenle çelişecek bir işle acı vermesi ve sıkıntı çektirmesi, sadece acıyı kaldırması için O’ na dua etmeni irade etmesinden kaynaklanır.
Binaenaleyh gayeye yatkın olmama halini (acıyı) ve belayı hissederken Allah’a şikayette bulunmayan kişi , hiç kuşkusuz, ilahi kahra karşı direnmiş demektir.”

Fütûhât-ı Mekkiyye, Muhyiddin İbn Arabî (k.s.), C.16, Shf.48


İnsanların mizaçları farklıdır. Bu mizaçların oluşumunda tabiatının faktörü de bulunmaktadır. İnsan mizacına , tabiatına uygun / yatkın bir şey ile karşılaştığında mutluluk , rahatlık , sevinç halinde bulunur. Mizacına , tabiatına yatkın olmayan bir şey ile karşılaştığında ise acı , sıkıntı , üzüntü halini yaşar.

Bir gayen bulunduğunda o gayene aykırı bir durum olan hastalık , ve acı hissettiğinde yine bu acıyı sana veren Allah’a şikayette bulunmalısın ki sebeplerin yaratıcısı olan Allah senden bu hastalık ve acı halini kaldırsın. Aksi halde yani Allah’a şikayette bulunmaz isen ilahi kahra karşı direnmiş olursun. Burada yapmış olduğumuz duanın bizim üzerimizde talebimiz cihetinden hükmünü icra ediş sırrı da açığa çıkar.

Eyüp (a.s.) hastalığı döneminde hastalığından dolayı bir müddet Allah’a şikayette bulunmamış ve sabır ile beklemiş ( burada ilahi kahra karşı direnmiş ) ancak hastalık gayesine ters düşünce ( gayesi Allah’ı zikir halinde ve müşaheda halinde olmak idi , hastalığın şiddeti buna mani olacak hale gelince ) sıkıntı ve acıyı kaldırması için Allah’a dua etmiştir. Allah , duasına icabet ederek Eyüp (a.s.) ın gayesine ters düşecek hali ( sıkıntı ve hastalığı ) üzerinden kaldırmıştır.

Allah en doğrusunu bilir.

Ahmet Şahin Uçar

Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu