Ebu Zer El-Gıfari Mescidi – Medine-i Münevvere
Ebu Zer el Gıfari ( r.a. ) hz. İslama ilk giren sahabelerden biridir.
İslam ile müşerref olmadan önce dahi putlara tapınmayı kabul etmeyen Tevhid inancı kalbinde yer etmiş bir insan idi.
Resulullah ( S.A.V. ) efendimizin huzuruna O’nu tanımak ve Müslüman olmak için geldiğinde ilk defa selam veren kimsedir.
Bu gün müminlerin selamlaşması Ebu Zer el-Gıfari hz. nin çıkardığı bu adetin devamı ve tekrarıdır.
Bu sahabe takvada , ilimde , tevekkülde ileri derece olan sahabelerdendi.
Yalnızlığı sever , hep yalnız kalırdı. Nitekim vefatından önce hanımı ile birlikte çölde bir yere yerleşmiş ve hastalandığında hanımı kendisine
‘efendim burada vefat edersen halimiz nice olur , ben ne yaparım kadın başıma ‘
dediğinde , hanımına
‘endişe etme , Allah beni kefenleyip , namazımı kıldırıp , defin işlemimi yapacak birilerini gönderecektir ‘
buyurmuş , nitekim vefat etmesi ile birlikte bir sefere çıkmış olan Hz Ali ( r.a. ) ve yanında bir kaç sahabe ile birlikte oradan geçerken Ebu Zer’in hanımını görmüşler durumu kendisinden öğrenmişler ve Ebu Zer el-Gıfari’ nin dediği gibi defin işlemini yapıp hanımını da alarak Medine’ye götürmüşler.
Mubareğin hayatı hep Allah’ı anlatmak , tevekkülü anlatmak , Allah için tasadduk etmenin önemini anlatmak ile geçmiştir.
Eline geçen ne varsa Allah için tasadduk etmiş , yarın kaygısını asla yaşamamış , Allah’ın rızka kefilliğini en kamil müşahede edenlerdendir.
Sahabenin hepsine bir muhabbetimiz olmakla birlikte Ebu Zer el-Gıfari hz. i özel ilgi ve muhabbet duyduğum , hayatından çok etkilendiğim , benim için yeri özel sahabelerdendir.
Adı verilen bu mescid , Mescid-i Nebevi’ nin 1 km. kadar kuzeyinde ( kıblenin tersi istikametinde ) kalmaktadır.
Bu mescidi benim için özel kılan ayrı bir sebep de 2004 yılında Hac farizamı yerine getirmek için geldiğimde Hac’dan sonra Medine’ye geldiğimizde tanıştığım , benim için çok özel rüyamı ben kendisine anlatmadan bana anlatan ve yorumlayan , müjdeler veren Allah dostu Hacı Beşir ( Allah rahmet eylesin , şefaatine nail eylesin ) dedemin o zamanlar ikamet ettiği İrfaniye Medresesi karşısında bulunması idi.
Şimdi bu medresenin bulunduğu yer ve etrafındaki mahalle tamamen istimlak edilip yıkılmış , bu yıkımın yaklaşık 4 yılı aşkın bir zaman önce gerçekleştiğini öğrendim ve üzüldüm.
Bu medrese Türklerin vakfettiği bir yer idi. O zamanlar bu medresede 8-10 kadar Allah dostu , Resulullah aşığı dedeler kalır idi. Şimdi onların hepsi vefat etmişler. Allah rahmet eylesin , şefaatlerine bizi nail eylesin.
Ahmet Şahin Uçar