Müslüman Kardeşim !
“Kur’an bizim yasamızdır , Rasul bizim liderimizdir , cihad bizim yolumuzdur ” ifadesini haykıran Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi , Mısırda’ki darbenin ardından tutuklanarak ceza evinde nice zulümlere maruz kaldı ve yine sözde mahkeme salonunda duruşması görülürken Hakk’a yürüdüğünü öğrendik. Allah rahmeti ile muamelede bulunsun. Hakk yolundaki davasında , mücadelesinde , bu uğurda vefat etmesi itibariyle inşaAllah şehadet mertebesine erenlerdendir.
Mısır’da hainler , din düşmanları , iç ve dış işbirlikçileri ile bu darbeye muvaffak oldular ve nice mü’min kardeşlerimizi şehid ettiler , nicesini zindanlara hapsedip zulmettiler. Duamız odur ki Mısır’lı müslüman kardeşlerimiz bu hainlerin zulmüne topluca baş kaldırır ve mevcut hain yönetimini yıkarlar , din-i islamın emirlerinin gözetildiği bir yönetim , idare kurmaya muvaffak olurlar.
Her zaman sohbetlerimizde dile getirdiğimiz , makalelerimizde ifade ettiğimiz gibi bizler önce hakkıyla müslüman olmanın gereklerini yerine getirmeli sonra hakkıyla mü’min olabilme gayretini samimiyet ile ortaya koymalı , icra etmeliyiz. Allah’a hamdolsun 15 Temmuz ve öncesinde , aynı oyunlar bizim ülkemiz üzerinde de oynandığı halde Allah onlara fırsat vermedi , kirli emellerine ulaşamadılar. Lâkin onların bizim üzerimizdeki emelleri son bulmadığı gibi tehlike de ortadan kalkmış değil.
Üzülerek müşahede etmekteyim ki bu tehlikenin farkında olmayan , ciddiye almayan , oyunları göremeyen , oyunlar ile hedeflenen gayenin ne olduğunu idrak edemeyen , tefekkür etmekten yoksun , olay ve kişileri din-i islamın şaşmaz terazisinde tartıp değerlendirme yetisini kaybetmiş ya da kullanmayan , adeta robotlaşmış nice müslüman kardeşimiz var !
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki artık bir çok vatan haini , din düşmanı , dış güçlerin hizmetçileri kendilerini her durum , tutum , konuşma ve halleriyle aşikâr etmekteler. Bu kadar aşikâr olmasına rağmen , cepheler net olarak görülmesine rağmen halâ gaflet uykusunda uyumakta olan vurdum duymaz tavırlar içersinde olan müslüman kardeşlerimizin hallerini üzüntü ile seyretmekte , robotlaşmış hallerini hayretle müşahade etmekteyim.
Yüzyıllarca İslamın sancaktarlığını yapmış , Kur’an ve sünnetin hadîmi olmuş şerefli ecdadımız Osmanlı’nın devamı olan bu milletimizin bu gün düştüğü hâl nedir ? Tüm islam camiasındaki mü’minler bizden yardım beklerken , bu sancağı yeniden dalgalandırmamızı umarken , bunun için dua ederlerken biz ne hallerdeyiz ?
Her şey aşikâr iken müslüman kardeşlerimiz nasıl din düşmanlarının , vatan hainlerinin , darbeci zihniyetlerin , dış düşmanlarımızın içerdeki uşaklarının yalan , yanlış sözlerine itibar edebilir , onların safında yer alabilir , onları destekleye bilir ?
Bu nasıl mümkün olabilir ?
Bu nasıl bir gaflettir ?
Bu gidiş nereye ?
Bu imanlı millet ne ara bu kadar sağır , kör ve dilsiz oldu ?
Bütün bunların hesabı var !
Allah’a hesabı var !
Rasulullah’a hesabı var !
Ecdada hesabı var !
Müslümanlara hesabı var !
Ailene , çoluk çocuğuna hesabı var !
Kendi vicdanına hesabı var !
Dünyada hesabı var , ahirette hesabı var !
Her Müslüman bu hesaplaşmalar gelmeden kendini hesaba çekmelidir !
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar