Yeme ve İçmede ki Hikmetlerin Bilinmesi

Aç olan insanın diğer tüm mahlukata karşı rahmeti daha belirgin ve yoğun olarak açığa çıkar.
Kendi acizliğini anlar.

Tok insan daha duyarsız olur.
Mide dolunca organlar azar.
Şehvet artar.
Nefsin hakimiyet alanı genişler.
İbadet ve taate karşı gevşeme , üşengeçlik olur.
Dikkat dağınıklığı olur. Gaflet ağır basar.
Böylece anlık tecelli eden latif sırları fark edemez.

En çok yemenin sınırını Resulullah ( S.A.V.) efendimiz şöyle beyan etmiş :
” Midenin üçte birini yemek , üçte birini su ile doldurup diğer üçte birini boş bırakın ( hava ile doldurun ).

Yine Resulullah ( S.A.V.) efendimiz az yemenin önemini beyan ederek şöyle buyurmuştur :
“Farz ibadetini yapmaya belini doğrultacak kadar yemesi kafidir ”

Hastalıkların bir çoğu fazla yemekten kaynaklanır. Az yiyenler daha sağlıklı ve dinç hayat yaşarlar.

Dinimizde ideal ölçü iki öğün yemektir. Fazlası yük ve fesada sebep olur.

Oruç sağlık için ve maneviyatı yükseltmek için eşsiz bir iksirdir.

Pazartesi , perşembe günü oruç tutmanın muazzam getirisi olur.
Her arabi ayın başı , ortası ve sonunu oruçlu geçirmek hem sünnet hem de bir çok feyz , bereket ve ihsana kavuşmaya sebep olur.

Hz. Ömer :
” Bir günde ikinci öğünü de et yemeği yiyenin aklına şaşarım ” der.
Yine Hz. Ömer :
” Kırk gün geçtiği halde et yemeği yemeyenin aklına şaşarım ” der.

Aşırı ve sık et tüketimi nefsi körükler.
Şehvet , hırs , saldırganlık gibi hasletleri arttırır.

Yenilen gıdaların nev’ine göre kişide bir ahlaki yapı oluşur.

Helal lokma yemek yaptığın ibadetten haz duymanı sağlar.
Haram karışmış ise kişinin kalbi kararır. Kulluk görevlerine yönelmek ağır gelir. İbadetten lezzet almaz. Latif hakikatleri görüp idrak etmesi mümkün olmaz.

Fiziksel bir rahatsızlığın , hastalığın yok ise susamadıkça su içme !
Su , gaflet yapar , uyku yapar , ibadetlere karşı isteksizlik hasıl eder.

Tok mide ile yatmamaya , yatarken su içmemeye dikkat eden kimse uykusundan dinç kalktığı gibi , gece ibadetine kalkmakta zorlanmaz. Rüyalarını hatırlar. Manevi rüyalar görür.

Dışarıdan mümkün olduğunca yemek yemekten uzak dur ! Evinde yemeye ya da evinden getirdiğin gıdaları yemeye gayret et.

Evde yemek yaparken yemeğe sevgini , muhabbetini , şifanı , himmetini , pozitif düşüncelerini kat ki bu yemek şifa olsun , huzur getirsin. Kötü ahlaka sahip bir kimsenin yaptığı yemeği yemek , ya da kişinin yemek yaptığı sırada olumsuz düşüncelere sahip olması ( öfke , hırs , haset vs. gibi ) hali ile hazırladığı yemeği yemek hastalık yapar , yiyenin vücut dengesini bozar , maneviyatını etkiler , tahribat yapar , yaptığı ibadetlerden zevk alamamasına sebep olur.

Vel hasılı bu konuda edilecek çok kelam var lakin biz bu kadar ile yetinelim.

Allah en doğrusunu bilir.

Ahmet Şahin Uçar

Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu