Kadere Razılık
Kadere rıza göstermek gerekir. Lâkin vuku bulan hadisenin cereyan etme sebebine değil !
Bu inceliği doğru anlamak gerekir.
Hakikat mertebesinden bakarak meseleleri değerlendirmek , lâkin şeriat mertebesinden bakarak emri ilahiyi gözetmek ve yerine getirmek gerekir.
Bir olay vuku bulmuş ise bu kaderdir. Bu durumda o vuku bulan hadisenin vuku bulmama ihtimali yoktur.
Yani ” şöyle şöyle olmasaydı eğer bu hadise kesinikle vuku bulmazdı ” demek kaza ve kader hakkında kâmilen bir bilgi sahibi olmayan kimselerin sözüdür.
Kadere ( vuku bulan hadiseye ) rıza göstermek bu kaderin oluş şekline yani vuku bulan hadisenin sebebi olan duruma razı olmak demek değildir. Bu olumsuz / istenmeyen hadiseyi ortaya çıkmasına sebep olan şeyin bir daha böyle bir duruma sebep teşkil etmemesi için kişinin tedbir almasına , bu hususta eğitim almasına , uyarılmasına , aksaklıklara sebep olan her bir durumun gözden geçirilip iyileştirilmesine , kusuru , ihmali veya kastı olan varsa cezalandırılmasına engel değildir.
Kadere razı olmak demek oluş şekline de rıza göstermek demek değildir. Sonucu kabullenmek ve başa gelen bu hadisenin sonucunun kader diye nitelendiğini bilmek ve bu durumdan dolayı Allah’a isyan etmemek ve Allah’ın emrine rıza göstermektir.
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar