TEFEKKÜR ÜZERİNE
Düşünmek , akletmek anlamlarına gelir.
Aklın gaye edindiği şeye ulaşmayı sağlamak amacı ile dilediği şeyi araması , incelemesidir.
Sadece dünya ve dünyalık konusu ile sınırlı kalarak yapılan tefekkür kişinin perdelerini kalınlaştırdığı gibi akıbeti ceza ile muhatap olmaya götürür.
Ahiret için yapılan tefekkür ise dünya ve ahiret hallerini düşünmeyi sağlar. Bu tefekkürün getirisi ilimdir , kalp için hayattır.
Mü’min kulun gayesi , dileği Allah’a yaklaşmaktır. Allah’a yaklaşmak , rızasına nail olabilmek , kulluğunun hakikatini ve gereğini idrak edebilmek , kâmilen yerine getirebilmek , bu yoldaki engelleri bilmek , tanımak , onlardan salimen korunmak gibi amacına ulaşmak uğrunda yapılacak tefekkürün meyvesi ilimdir. Bu ilim ile amil olmak ( amel etmek ) kişiyi mutlulardan kılacaktır.
Günümüzde toplumumuz maalesef burada dile getirdiğimiz gayeye ulaşmayı sağlayacak manada tefekkürden oldukça uzak kalmıştır.
Lüks ihtiyaçları karşılayabilmek uğruna girilen çalışma hayatının ağır temposu , akabinde kalan boş vaktin boş işler ile geçirilmesi , televizyon ve bilgisayar karşısında bir fayda elde edilemeyecek konular ile öldürülen zaman kişiyi mutluluğun kapısını aralayacak tefekkürden alıkoymaktadır. Bu durumda insan adeta robotlaşmakta, insan olmanın hakikatini unutmakta ve bu hakikatin gereğini ortaya çıkarmayı sağlayacak tefekkürden bi-haber ( habersiz ) bir hayat yaşamaktadır.
Gerçek Mü’min olabilmenin şartlarından önemli bir araçtır tefekkür etmek.
Zorunlu olarak dünya meşakkatinden uzak kalıp evlerimizde zaman geçirmek durumunda olduğumuz şu günlerde tefekkürün anlamını , getirisini , gereğini ve önemini bir kez daha hakkı ile tefekkür etmeye gayret edelim !
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar