Ya Sınandın, Ya da Hak ettin.
ya imtihan ( sınama) dır ,
ya yaptığının karşılığıdır ( hak ettiğin içindir ) ,
veya ilahi ihsandır !
Bunlar da ya lütuf kaynaklıdır ( Allah dilediği kuluna lütufta bulunur , ihsanda bulunur ),
ya da kahır kaynaklıdır ( Allah kuluna dünyada çeşitli dünyalık nimetler verir ancak verdikçe kul azar ve bu verilen ona kahır kaynaklı olduğundan ahirette kulun cezasını arttırır ).
Her ne yol üzerinden ve ne şekilde bir durum ortaya çıksa da unutulmamalıdır ki bu sonucu belirleyen varlık sahnesine çıkışta yine kişinin kendi talebidir !
İşte kulun evvelde bu talebine ” ayn-ı sabit ” i ( sabit , değişmez hakikati ) denilir.
İlim maluma tabidir ‘ diye ifade edilen düsturun izahatı , Allah’ın ilmi ( bilgisi ) , maluma ( bilinene ) göre açığa çıkmaktadır. Başka bir deyişle varlık ( birim ) o mertebede ( ayan-ı sabite) Allah’tan neyi talep etti ise Allah o varlığı talebi üzerine halk etti demektir.
Bu durumda kula gelen yine kendi hakikatinden ve kendi hakikatinin gereğince gelmektedir.
İlahi huzurda edebin gereğini bilenler nezdinde yapılması gereken şudur ki ; kınayan yine kendisini kınamalı , öven ise övgüsünü ve şükrünü Allah’a yöneltirken her halükarda hamd Allaha’dır demelidir !
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar