Arifler iki kısımdır : Bir kısmı Allah’ın emirlerini yerine getirerek Allah’la beraberdirler. Bunlar kıyamet günü şefaat ederler.
Arifler iki kısımdır : Bir kısmı Allah’ın emirlerini yerine getirerek Allah’la beraberdirler. Bunlar kıyamet günü şefaat ederler.
Bir kısmı da Allah’ın emirlerini yerine getirmeden Allah’la beraberdir. Bunlar , Allah kendilerine şefaat edecek kimseye izin verene kadar azab görürler.
Nefahat – Fatımatü’ş-Şazeliyye el-Haseniyye el-Yeşrutiyye (r.a.)
Muhyiddin İbn Arabi hz. gerek Fütuhat-ı Mekkiyye ‘ de olsun gerekse Mevakiun Nücum adlı eserinde olsun Arif ve Alim kelimelerini , anlamlarını , bu kelimeler ile işaret edilen zümreyi detaylıca izah etmiştir. Arif kelimesi ehlullahın bir çoğu tarafından Allah’ı bilen kişi manasında kullanılsa da bunun sebebinin zahir uleması tarafından zahir ilimlerini bilen kimse hakkında ‘ Alim ‘ denilmiş olmasından kaynaklandığını . Bu anlam karışıklığına sebep olmamak için ehlullahın Allah’ı bilenleri ‘ Arif ‘ diye nitelediklerini belirtmiştir. Oysa ki gerçek manada Allah’ı bilmeyi sağlayan zahir ve batın ilimlerini elde etmiş kişilere ‘ Alim ‘ denilebileceğini , Alim’in mertebesinin Arif’in mertebesinden üstün olduğunu ifade etmiştir. Yukarıda paylaşımda geçen ‘ Arif ‘ kelimesini de İbn Arabi hz. nin ifade ettiği ve açtığı manada anlarsak mesele doğru anlaşılacaktır.
Arif vardır ilmiyle amel eder. Arif vardır bilgisi olmasına rağmen kulluğunun gereğini yapıp şeriatın emirlerini uygulamakta gevşek davranır , ilmi ile amel etmez.
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar