“Allah ile kul arasına girilmez” sözü hakkında izahat
Bazı kimseler; “Allah ile kul arasına girme, Allah ile kul arasına girilmez” gibi sözleri farklı amaçlarla, farklı niyetlerle, farklı kasıtlarla kullanmaktalar. Burada bir suiistimal var, dinimizin hükümleri ortadadır.
Dinimizin hükümlerinden birisi de; Em-ri bi’l ma’ruf nehy-i anil münker yani iyiliği emretmek, kötülükten men etmek, sakındırmaktır. Bu Müslümana farzdır. Bu emr-i bi’l ma’ruf nehy-i anil münkeri; herkes mertebesince, gücü oranında yapacak. Kimin gücü neye yetiyorsa; kalemiyle gücü yeten kalemiyle yazar, sözüyle gücü yeten sözüyle anlatır.
Allahû Teâlâ bize dinimizin hükümlerini yaşamakta bir kolaylık vermiş. Yani gücümüzün yetmediği şeyi Allah bize yüklemiyor. Rasûllulah (sav) Efendimiz buyuruyor; “Bir kötülük bir yerde cereyan ettiğinde; gücün yetiyorsa elinle düzelt, buna gücün yetmiyorsa dilinle müdahale et, buna da gücün yetmiyorsa kalbinden buğz et.” Demek ki her mertebenin bir adamı var. Buradan çıkarmamız gereken; ortada cereyan eden bir şey varsa, yanlış bir durum varsa burada eliyle müdahale etme durumu yöneticilerin hakkıdır. Çünkü hukûki bir düzenleme neticesi burada eliyle müdahale edebilecek olan devletin başındaki yöneticilerdir. Askeridir, polisidir, savcısıdır, hâkimidir, vs. Burada diliyle müdahale etmek ilim sahibi âlimlerin, salih mü’minlerin görevidir. Diliyle de müdahale etmeye yetkisi yoksa ya da gücü yoksa, kudreti yoksa; o zaman en azından kalbinden buğz etmesi gerekiyor. O yapılan kötülüğü onaylamayacak, tasdik etmeyecek. “Ya Rabbi gücüm, kudretim yetmiyor ama bunun yanlış olduğunu ben biliyorum ve bu yapılan harekete buğz ediyorum” diyebilmesi lazım. Bunu da yapamıyorsa zaten imânından şüphe etmesi lâzım.
Bütün bunlar hasebi ile “Allah ile kulu arasına girilmez” mevzusunda hükümler ortadadır, bu hükümlerin icrası meselesinde tabi ki birbirimize mü’min kardeş olarak tavsiyede bulunacağız. Şunu diyemeyiz; ‘sen bana karışamazsın, hiçbir şekilde beni yönlendiremezsin, bana nasihat edemezsin. Allah ile kul arasına girilmez, bırak ben nasıl istersem yaşarım.’ Dinimizde böyle bir şey yok! Yani Allah ile kul arasına girilmez diye oradan sıyrılıp çıkılamaz. Emr-i bi’l ma’ruf nehy-i anil münker var. O zaman hakkıyla görevini yerine getirme durumunda olan kişi de bunu yerine getirmelidir. Bu hakikati de bu şekilde bilmek lazım. Bu suiistimallere fırsat vermemek lazım.
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar