Asr Sûresi
Asr Sûresi’nin elbet bir zâhirî mânâsının ve bu cihetten tefsîrinin yanında bir de bâtınî mânâ ve tefsiri vardır, işârî yorumu vardır, keşfî bir zevk edilişi vardır. Bunlar kişinin mertebe ve hâline göre farklılık arzedebilir.
Tüm bu îzâhatlarla birlikte şu hususta görüş birliği vardır ki:
Asr Sûresi; kurtuluşun îmâna, güzel ameller işlemeye, hakkı ve sabrı tavsiye etmeye ve dâhi yaşamaya bağlı olduğunu ifâde eder bize.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
Kim Asr Sûresi’ni okursa, Allah-ü Teâlâ onun günahlarını affeder. Hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden olur.
Ebû Huzeyfe buyurdu ki:
Resûlullahın ashâbından iki kimse karşılaştıklarında, biri diğerine Asr Sûresi’ni okumadan ayrılmazlardı. Sonra biri diğerine selâm vererek ayrılırlardı.
İmâm-ı Şâfiî buyurdu ki:
Kur’ân-ı Kerîm’de başka hiçbir sûre nâzil olmasaydı, şu pek kısa olan Asr Sûresi bile insanların dünyâ ve âhiret saadetlerini temine yeterdi. Bu sûre, Kur’ân-ı Kerîm’in bütün ilimlerini içine alır.
Bu hikmet ve fazîletlerinden dolayı biz de sohbetlerimize Asr Sûresi okuyarak ve Allah Teâlâ’dan bu sûrenin feyz ve bereketini umarak başlamaktayız.
Allah (ﷻ) en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar