” Kötü yerde bitmiş güzel cariyeden sakının ” Hz. Muhammed ( S.A.V. )
” Kötü yerde bitmiş güzel cariyeden sakının ”
Hz. Muhammed ( S.A.V. )
………
Hakikati , daha doğruyu ve daha kâmili arıyorsan , o zaman doğru ve kâmil olana yönelmelisin.
En kâmil Rasulullah Efendimizdir. Sonra onun gerçek varisleri olan ehlullahın seçkinleri ve sonra derecelenerek salih mü’minlere kadar gelir.
Hâl böyle iken hakikati bir gayri-müslimden , yabancı bir felsefeciden , yabancı bir düşünür , fikir adamı , şair , yazardan öğrenme gayreti niye ?
Nedir bu yabancı hayranlığı ?
Dinimizin hakikatlerinden habersiz olan güruhun , gözünün önündeki hazineden habersiz olan körlerin , heva ve hevesinin peşinde gittiği halde akıl sahibi olduğunu iddia eden akılsızların tuttuğu yoldur bu yol.
Bu yol insanı uçuruma götürür , nefsin heva ve hevesine köleliğe götürür , şeytanın tuzaklarına ve ördüğü ağ’a götürür. Zahirde güzel gördüğün ama batınında nice tehlikeli ve kötü ahlâk ile bezenmiş, helakına sebep olacak cariyeye götürür.
Rasulullah efendimizin ” İlim Çin’de de olsa alınız ” ve ” ilim mü’minin yitiğidir nerede bulursa alır ” sözlerini doğru anlamadıysan bu hadisler ile hemen bana itiraz edersin. Bunların muhatabı belli bir düzeyde bilgi sahibi olan , dininin temel kurallarını bilen ve yaşayan mü’minlerdir , temyiz ( ayırma ) bilgisine sahip mü’minlerdir. Onlar iyi ve kötüyü birbirinden ayırdedecek basirete sahip olmuşlardır.
Bu mertebeye ulaşmamış olan buradaki ince tuzaklardan habersizdir.
Bir gün İblis , Hz. İsa’nın ( a.s.) karşısına çıkıp ” Ya İsa ! La ilahe illallah de ” demiş.
Hz. İsa ( a.s.) ” Sen dedin diye demem. Allah emrettiği için derim. La ilahe illallah ” demiş. Bu hadiseyi derin tefekkür ediniz !
Hakikat şeytanın dilinden ve telkininden geldiği için Hz.Isa ” Sen dedin diye demem ” buyuruyor.
Şeytanın Hz. İsa ( a.s.) gibi hakikatlerden kâmilen haberdar olan bir Rasule kurduğu tuzak ve bu tuzağın inceliği , amacı ayrıca tefekkür edilmesi gereken bir konudur.
Dini konuda alt yapısı sağlam olmayan , şeriatın hükümlerini henüz tam olarak öğrenmemiş ve hayatına geçirmemiş yaşamayan bir kimse nasıl bu tuzaklardan emin olabilir ?
O halde gayri müslimin o güzel boyaya boyanmış sözlerinden sakınınız. Onların sözlerini güzel bulmanız zaman ile onları güzel bulmanıza , onların hayatlarını , ideolojilerini , fikirlerini güzel bulmanıza ve nihayetinde inançlarını güzel bulmanıza sebep olur. Bu durumda bir de bakarsınız ki dininiz onun dini gibi olmuş. Bu yolda ilerlediği halde ben böyle bir tehlikeye düşmem diyen kimse bataklığa girdiğini inkâr eden cahil kimsedir.
Birbirimize nasihat ederken , sosyal paylaşım ağlarında güzelliklere dair paylaşımlar yapar iken lütfen bu tehlikelere kapı açan paylaşımlardan , tutum ve davranışlardan kaçınalım. Bu konuda bilinçlenerek uyanık olalım ve çevremizdekileri uyaralım.
Allah en doğrusunu bilir.
Ahmet Şahin Uçar